Uyanık kaldığımız sürenin büyük çoğunluğu işyerimizde geçer.

O ortamda gergin ve koşturmaca içinde geçen süreler, vücutlarımız tarafından doğada serbest gezinen ceylanların veya zebraların birden üstlerine doğru koşan aslanları gördüklerinde verdikleri reaksiyon ile aynıdır. Tek önemli fark onların stresi en çok bir kaç dakika sürer ve biter. Ya yakalanırlar biter, ya kurtulurlar biter.

Fakat insan olarak bizim tehlike ve stres algımız bir kaç dakikanın çok ama çok ötesine geçer. Hatta, işyerinin stresi, iş bitip eve geldikten sonra da sürebilir. Stresin sağlığımız üzerindeki etkisi çoğumuzun zannettiğinden çok daha fazladır. Yani, bir şekilde çözülmesi gereken bir tehlikedir.

Dikkat edin lütfen. İşyerindeki ortamdan değil, bizim tehlike ve stres algımızdan söz ediyoruz. Çözülmesi gereken, hatta çözülmesi bizim elimizde olan yön budur. Biz algımızı düzeltebilirsek, ortam da değişebilir. Gayret etmeye değer...