Aşırı Yeme Hastalığı



Vücudumuz çok yetenekli ve akıllı bir organizmadır. 

Çok az enerjiyi çok verimli kullanacak şekilde çok tutumludur. Bol besin bulduğunda, sonra besin bulamazsam diye kara günler için saklar. Yağ olarak depolar.

Bilemez ki günümüz kolay ulaşılan, ucuz besinlerin çoğu bol kalorilidir. Ve hiç bitmeyen bir yoğunlukta sürekli depolar dolmaktadır. O zavallı vücut tüm gayretiyle belki sonra lazım olur diye, fazla besinleri yağ dokularına depolar. Onlar ağzına kadar dolunca, bulabildiği her dokuya yağları tepe tepe doldurur. Başta karaciğer olmak üzere her dokuya... Sonrasının adı yağ zehirlenmesi. Çevrenize bakın ne çok yeme bağımlısı var...

Yeme bağımlılarını nasıl mı tanırız? Taşıdıkları fazla yağlardan... :-)

Acıkıp acıkmadığını düşünmeden, sırf bir şeyler yapmak için... Karnını değil aslında ruhunu doyurmak için ağzına bir şeyler götürenlerdir yeme bağımlıları... Bir kez bağımlı olduktan sonra, yedikleri acıktırıcıların yüzünden sürekli açlık hissedenlerdir.

Sonra da aşırı yükle yol almaya çalışan bir taşıt haline getirirler bedenlerini... Siz aşırı iş yük altında yorgunluktan tükenmiş işçiler getirin gözünüzün önüne tabloyu anlamak için... 

"Aşırı yemek" bu demek.

İlacı yani çaresi "aralıklı açlık" dedikleri. Intermittan fasting... Siz başka isim verseniz de olur.

Özü şu: Bırakın biraz dinlensin vücudunuz. Biraz yemeyin. Mola verin (en az 14 saatlik)... İşçileriniz dinlensin. Azıcık nefes alsınlar. Mide, barsaklar, karaciğer, pankreas... azıcık dinlensinler. Gerçek işlerini hakkıyla yapabilmeleri için güç biriktirsinler. 

Yeme bağımlısı mısınız? Vücut kitle indeksinizle kendinizi değerlendirin.